5 Şubat 2020 Çarşamba

ANADOLU GELENEĞİNDEN GELEN ERKEK

                Ufak çaplı, evlilik ilişkileri konusunda naçizane fikirlerimi sunmak istiyorum...
                Bizim Anadolu gelenekte Erkek kutsal ulvi varlıkken, Kadın o ulvi varlığa hizmetle görevli cariye gibidir. Ama artık 21. yüzyıl şartları gereği; kadınlarımız daha eğitimli daha bilinçli olduklarından meseleye artık daha kapsamlı bakıp, erkekleri evcilleştirmeye çalıştıkları için yapılan evliliklerde bocalamalar yaşanıyor. Ben boşanmaların oranındaki artışı bu sebebe bağlıyorum genel olarak.
                Anadolu geleneği gereği erkek tanrılaşmış, oysa ki geleneğimizin temel kaynağı İslam. Yani şirk en büyük günah... Peki soruyorum; erkek ne yaparsa sorulmaz, yemeği vaktinde önünde olur ve lezzetli olur, ütüsü yapılır, çamaşırı yıkanır, her konuda kısaca hoşnut edilir değil mi? evet tabi ki ... Peki yine soruyorum ; sorgusuz sualsiz itaat başka ne için yapılır? Tabi ki sadece Tanrı için... Peki yine soruyorum ; erkek eşi için ne yapar? Sadece sever gibi yapar. Kimse kusura bakmasın genel kanı bu. Kabul edelim. Ve evet bunu da kabul edelim, erkeklerin bu tanrılaşmasının da sebebi yine kadınlar... Yani anneler...
                 Ne yazıktır ki, bizler anne olarak koca nesli sırtlayıp çarkın dişini kırmak için çabalarken, aynı anda bir başka yerde bir başka anne, çocuğunu kral veya tanrı gibi kutsuyor.
                 Ne zaman bu çarkın dişini kırılır onu bilemem sosyolog değilim, ama bu çarkın var oluş sebebini biliyorum. Çünkü ben hem 'Anne' yim hem de bir 'Eş' im. Bu tür konuşmaları yaparken mevzu tabi feministliğe geliyor , ama öyle değil... Radikal bir tutum istenmiyor halbuki, istenen çok basit gerçek sevgi ve saygı...
                 Çevremde bu türden evlilikleri çok görüyorum, çünkü ben Doğu Anadolu'da yaşıyorum. Kadınlarla sohbet imkanım oluyor, bir eş ve bir kadın olarak bakıyorum da hiç mutlu değiller ve onlar için erkekleri Kral- Tanrı... Eşleri hasretlikten kavruldukları, kül oldukları memleketleri gibi... Ve en acısı memleketlerini unutmuşlar artık, bambaşka kodları önceden belirlenmiş bir varlığa dönüşmüşler.
                 Ya oğulları... Oğulları ise onların hayatta sevgilerini doyasıya verip bağlandıkları tek erkek. Hayatlarını adadıkları ,kurbanlık gibi, yegane tanrı...
                 Neden erkek çocukları diye düşündüğümde vardığım tek sonuç var; eşlerinin yerine varis görmeleri. Bu yüzden tüm fedakarlıklarını oğullarına yaparak aynı zamanda o oğulun vefa  toprağını istedikleri gibi ekiyorlar...
                 Enteresan durum ama maalesef böyle. İşte bu durumda da 20.yy kuşağı anneleri 21. yy kuşağı çocukları büyütürken, eşleriyle ne kadar aşk içinde olursa o kadar iyi olacaktır.
                 Minik bir tavsiye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yayın hakkında ne düşüyorsun?